Xəbər lenti
Şükür! Ayağım vatan toprağında
Muqimjon NURBOYEV
(Özbekistan)
VATAN AŞKI...
Babaannem ve sürgün yıllarında
Çin’de kalan iki halamın aziz hatırasına...
Tırnak kadar böcek olsa da arı,
Durmaksızın bal toplar kovanına.
İnsan, aklı tam olsa da ekseri,
Şükretmiyor nimet-i Vatanına.
Vatan toprağını süremez göze,
Ümitsiz arzular işkencesinde...
Hasretli, Özbek’e, Özbekçe söze,
Yaşayanlar nice gam pençesinde...
Sürgün yılların andığında ninem,
Ağlayıp bahsederdi Çin yurdundan,
Bir daha göremedi, kalpte elem,
Müjde beklerdi iki kuzusundan...
Verdiği bilgiler hâlen zihnimde,
Divan şiirinden ederdi talim.
Rivayet, hadis ve Kur’an ilminde,
Bilseniz, nineciğim tam bir âlim.
İki kızının son vaziyetini,
Göremeden gitti fani dünyadan.
Gerçekleştirmek için vasiyetini,
İzin aldım iki gözüm babamdan...
Çin’e doğru yola çıktım çabucak,
Sanki masal diyarına koşarak.
Ah, hayal-i inkisara uğradım,
Her adımda şaşkınlığım artarak.
Bir köy: terk edilmiş, harabe, garip,
Gam çeken gönüller yaşıyor onda.
Sanki bin yıllık dert ile muzdarip,
Özbek’imin yüzü gülmüyor orda.
Ah benim soydaşım! Size feda can!
Gurbette vatanın tozuna hasret.
Birinin oğlunun adı Andican,
Birinin ismi Mergilanî, heyhat!..
Başımda dönüp ağlıyor her biri,
Kucaklıyorlar, diyerek “kandaşım”.
Doğruymuş ecdadımızın tabiri:
“Vatan gibi diyar olmaz” kardaşım.
Varıp iki kabri ettim ziyaret,
Almaktı niyetim bir avuç toprak.
Yürekte hüzün, eyledim tilavet,
İki göz iki çeşme, ağlayarak.
Bu acıya nasıl dayansın yürek,
Elimden bir şey gelebilse keşke.
Mahzun bir dede ağlar inleyerek:
“Vatanı görmeden ölmek işkence.”
Özbek köyünde kaldım tam bir hafta,
Anladım ki hoşgörü ve muhabbet
Her ferdini tutuyor aynı safta,
Milletim gurbette çekse de zahmet.
Ah, yüreği kan ağlayan garibim!
Vatan hasreti çeker bağrında.
Sizi görünce ferahladı kalbim,
Şükür! Ayağım vatan toprağında.
Nine! Nineciğim kalkın mezardan!
Bak işte getirdim kızlarınızı.
Ruhunuz kurtulsun artık azaptan,
Sarsın toprakları mezarınızı.
Vatan toprağını kucaklayınca,
Titreyiverdi kalbim bedenimle.
Toprakla dolu düğümü açınca,
İnildedim bütün hücrelerimle.
Usulca dökerken kabre toprağı,
Rabbime sığındım, dua ettim.
Titrerken vücudumun solu, sağı,
Nihayet vasiyeti eda ettim.
Aziz biraderler, şükür Hüda’ya!
Vatanımızda alıyoruz nefes.
Nankörlük olmaz bu ayrıcalığa,
Zira nice eller etmekte heves.
Bir sükûnet kapladı yüreğimi,
Düşmüyor dilimden tilavet, dua.
Bizlere çok şey öğreten ninemi,
Cennetle sevindir ey Kadir Hüda!
Özbək türkcəsindən Türkiyə türkcəsinə Hüseyin BAYDEMİR uyğunlaşdırıb
Xəbəri paylaş
Çox oxunanlar
Son yüklənənlər
Axtarış
Reklam
Ədəbiyyat
Kriminal
Şou-biznes
Yazarlar
Emil Rasimoğlu
Sevinc QƏRİB
KƏRAMƏT
KƏRAMƏT
Emil Rasimoğlu
KƏRAMƏT
Sorğu
Portalımızı dəyərləndirin.
Çox oxunanlar