"...Sen ise aşk defterine, "Vatan" diye ismini yaz" - şiirler
Bahar Halbekova: 21 Ekim 1954'te Özbekistan Cumhuriyeti, Sirderya eyaleti, Mirzaobod ilçesinde doğdu. 1983 yılında Taşkent Devlet Üniversitesi Gazetecilik Fakültesinden mezun oldu. “Sırlı Ahenkler”, “Ganimet Dunya”, “Sirderya Kadını” birinci ve ikinci nüshaları (2011-2013), “Bir Deste Gül” (2014), “Pir-i Kamil Yaşlılar” (2015), “Kendin Kendime Gerek”, “Çimen içinde bir çiçek” ve bir kaç öyküleri yayımlandı. Özbekistan Yazarlar Birliği üyesidir.
Bahar Halbekova 21 Ekim'de 70 yaşına girecek. Şairin doğum gününü kutluyoruz.
Aşağıda şiirlerini Hüsniddin Hayit tercümesinden okuyacaksınız.
ÖZLESE
Saadet şudur ki, her kişi,
Tatlı sohbetini özlese.
Eksiksiz ve kusursuz işi,
Her yönünü özlese.
Hasretle bekleyip, göz dikse,
Yazdığın mektubu özlese.
Suya hasret gibi özlemle,
Nasihatini özlese.
Gitsen, ruhunu şad edip,
İsmini, soyadını özlese.
Güzel bir sözle yad edip
Yine anımsayıp özlese.
Ey Bahar, gözde olmayan,
Her şeyini özlese.
Yanında yürürken bilmediği,
Muhabbetini özlese.
Tatlı sohbetini özlese...
İSMİNİ YAZ
Varsın tenha bir ay güzeli olsun,
Aşkında yan, canını yak.
Şu güzelin başına taç koy,
Şu dilberin göğsüne gül tak.
Omzunu tut, göğe kaldır,
Onu görüp ay kıskansın.
Aşkta kim göğsüne vurursa,
Sevgiyi senden öğrensin.
Sadık kal, her zaman dik dur,
Şanı için, onuru için.
O da gurur duysun,
Senin gibi bir âşığı olduğu için.
Hazır ol hizmetlerine,
Güzellik versin, etsin naz.
Sen ise aşk defterine,
"Vatan" diye ismini yaz.
BEN BİR KIRLANGIÇ
Yolculuk tehlikelerden uzak değil,
Yolumda dağlar yüksek, alçak.
Geçip gideyim diye kazasız belasız
Geçidini sormaya geldim.
Kader gülüp açarsa güzelliğini,
Sevgili menzilden yer verse,
Nehirden su, topraktan çamur,
Gökyüzünü sormaya geldim.
Yakaladım ayın ışığını ucundan,
Güç aldım boranların gücünden,
Hayret bilmeyenlerin içinden
Şaşkınını sormaya geldim.
Zahmetini çektim yolun,
Dileyerek, zor üstüne zorluk.
Ben bir kırlangıç, gönlün
Eyvanını sormaya geldim.
HAYAT YOLLARINDA
Öğüdü, sözü altındır,
Kim geçmişse yoldan önce.
Düşünerek derin düşüncelere daldım,
İz arayıp gidiyorum.
Her şeyi gördü gözüm,
Sabır ve tahammül ver, diye,
Bazen kendime kendim
Sözler söyleyip gidiyorum.
Hatayı noksanı gördüğüm an,
"Dost" dediklerim o zaman,
Yayar serip sofrayı
Etrafa bakıp gidiyorum.
Ömür atına bindi,
Saçıma kırağı indi,
Evvel senken şimdi,
"Siz-siz"leşip gidiyorum.
Kimi fark edeyim kimden,
Yakınlarım yakından,
Bildikçe hakikaten
Yalnızlaşıp gidiyorum.
Yürüsem Hak yoluna doğru,
yıkanıp İman nuruyla,
Sonunda senin huzuruna
Ay ile yüzleşip gidiyorum.
İz arayıp gidiyorum,
Söz söyleyip gidiyorum,
Etrafa bakıp gidiyorum,
Yalnızlaşıp gidiyorum.
GELIN
Bulut gibi bir kızı,
Verdiler bozkır tarafa
Yağmur olup yağdı o.
Eşit olup geçe, gündüzü
Her iyi ve kötüye
Saçti sürekli ışık o.
Değişmeden sizi sana
Balı süreyerek dile
Herkesi eşit sevdirdi o.
Şevkat deyen kökü
Bağladı candan cana
Mutluluk tacını taktı o.
Ceviri Hüsniddin HAYIT