Göçmen Sorunu... - Zakir Kaya
Türkiye gerek Afganistan gerek İrak, Suriye gibi ülkelerde aldığı GÖÇ harekatı gerek korıdor olarak gerek sığınma alanı olarak görülen ve diğer seçenekler göre insana verilen değerler ile tercih edilen bir ülke, Osmanlının şefkatini taşıyan ülke Türkiye gelişmiş Avrupa ülkelerinin kabul etmediği özellikle Yunanıstan'ın mültecilere reva gördüğü ucube yaklaşımları sonucu göçmenlerin gelebildikleri tek ülke Türkiye.
Ülkemizin yaşadığı zararları karşılamaya yetmiyecektir insanlık sorunu olan göçmenlik sorunu dünya ülkeleri tarafında eşit biçimde paylaşılmak çözüm bulunmak zorundadır.
Türkiye, dünyada en fazla göçmen barındıran ülkelerden birisidir ve göç hareketlerinin de ülkelerin eğitimini ve eğitim politikalarını etkilediği yadsınamaz bir gerçektir.
Türkiye’de göçmen çocuklara ilişkin yapılmış olan çalışmalarda birçok farklı sorun tespiti yapılmıştır. Bu sorunların içinde en önemli olanlardan birisi eğitim sorunudur.
Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere pek çok kurum, göçmenlerin eğitimi ile ilgili çalışmalar yürütmektedir. Göçmenlerin eğitim sorunları söz konusu olduğunda ise uyum sorunu karşımıza çıkmaktadır.
Uyum, göç hareketleri sonrasında karşımıza çıkan çok boyutlu ve farklı süreçleri içeren olgusal bir durumdur. Göçmen çocuklarda gözlemlenen uyum ve davranış problemleri, bu çocukların yaşadıkları güçlükleri ifade etme biçimi, bir nevi yardım isteme şekli olarak da görülebilir.
Bu problemler aslında çocuklar için gelişimsel bir işlev de taşımaktadır. Zira okula uyum, çocuk ve ergenler için birincil sosyo-kültürel gelişim görevidir.
Türkiye’de yapılan bilimsel çalışmalar; okullarda çok kültürlü yapıyı destekleyen, kültürlerarası etkileşime imkân tanıyan, kültürlerin ortak olumlu yönlerine vurgu yapan yani öğrencilerin uyumunu kolaylaştırıcı eğitim programlarına ihtiyaç olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu bağlamda göçmen öğrenciler için eğitim politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve eğitsel uyum programlarının hayata geçirilmesi yönünde çalışmalar yürütülmesi yararlı olacaktır.
Bu yönde, yakın gelecekte uluslararası göç meselesiyle çok daha fazla uğraşmak durumunda kalacak olan Türkiye'de insanların bugünden göç, yabancı göçmen, mülteci, sığınmacı meselesine bakışları önem arz etmektedir.
Bu yönde yabancı göçmenlerin ve özellikle de son dönemdeki Suriyeli mültecilerin konumlarının yerel halktaki yansıma biçimlerine odaklanılarak, Türkiye'de insanların göç ve yabancı göçmen, mülteci meselesine nasıl yaklaştığı, söz konusu olgunun toplumda yarattığı algıların ne boyutta olabileceği irdelenmeli.
Suriye’de çıkan savaş sonucunda Türkiye’ye gelen Suriyeli kadınların toplumsal sorunları Türkiye’de kamp içinde ve kamp dışında yaşayan Suriyeli kadınların karşılaştıkları sorunları anlamak
Bu çerçevede Gaziantep ve Kilis’teki kamp içinde/ çadır kentlerde ve kamp dışında yaşayan Suriyeli kadınlarla,. Bunun yanı sıra kamp içi ve kamp dışı Türkiye’de bulunan Suriyeli kadınlara dair analizler ihtiva eden raporlar ele alınmıştır. Suriye’deki iç savaşın kadınlar üzerindeki etkisine ilişkin Suriyeli kadınların toplumsal hayatta yaşadıkları sorunları ve kadınlara karşı şiddeti azaltmak için uygulanan tedbir veya programların etkililiğini göç bağ kuramı perspektifiyle analiz ederek çözüm önerileri sunmayı amaçlayıorum.
Suriyeli kadınların gerek kampta gerek kamp dışında birçok probleminin olduğu görülmüştür. Suriyeli kadınlara yönelik yapılan çalışmalar da göz önünde bulundurularak yapılan mülakatlar çerçevesinde, ülkesindeki savaş ortamından kaçarak Türkiye’ye sığınmış kadınların yaşamış oldukları sorunlara değinerek bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri bulmalıyız.
Almanya’da yaşayan Türk göçmenlerin kimlik ve dinle ilgili sorunlarını, zaman içerisinde anlam ve boyut değiştiren konumlarına göre tartışmaktadır.
Dış göç ve göçmenlerin konumunu açıklayan çeşitli kuramsal yaklaşımlara değinilmiş, ancak göçmenlerin öznel anlatılarına önem veren nitel bir yaklaşım izlenmiştir.
Bu çerçevede yapılan gözlem ve mülakatlar, yazımın temel veri kaynağını oluşturmaktadır.
Türk göçmenlerin Almanya’daki statü ve konumlarının geçicilikten kalıcılılığa dönüşmesiyle birlikte değişen sosyo-kültürel pozisyonları, konunun göçle ilgili klasik yaklaşımların dışında ele alınmasını gerektirmektedir.
Manevr.az