Xəbər lenti
Düşünce anlarsın - Mine Sarmış
Kavurucu bir sıcakta yürüyüş yaparken birden bire yere kapaklanmıştım...
Neye uğradığımı şaşırmış ve etrafıma buğulu bir şekilde bakınıyordum. İnsanlar etrafıma toplanmış ilkel yöntemlerle kanayan burnumu sıkıyor,nefesimi kesiyorlardı.Gözlerimin görüntüsü netleşince ayağa kalktım ve yardım edenlere teşekkür ederek yoluma devam etmeye çalışıyordum...Bir den bir bisikletli Aile beni durdurdu. Ve bisikletin birini bana verebileceklerini ve sıcakta yürümemin o şekilde doğru olmadığını söyleyerek yardım etmek istedi. Şöyle bir baktım bisiklete, pırıl pırıl jantları ve zarif haliyle öyle görkemli ve güzeldi ki. İçimden ah keşke diyordum... Keşke bu ince düşünceli yardımı kabul edebilseydim. Dalmış gitmiştim... Ve çocukluğum aklıma geldi birden. Ne kadar olmuştu sahi? Ne kadar uzun bir yolculuktu bu? Ailenin en yaşlısının sesiyle irkildim. - Küçük hanım siz iyi değilsiniz lütfen eşlik edelim size ve evinize kadar götürelim. Lütfen çekinmeyin bu bisikleti kullanabilirsiniz. Gözlerim doldu o an da.boğazıma bir şeyler tıkandı yutamadım. Keşke söyleyebilseydim ama donup kalmıştım, söyleyemedim. - Benim hiç bisikletim olmadı, diyemedim. Yokluktan mı? Hayır! Kız kısmının bisikleti olamayacağından. Olsaydı belki hayallerime daha hızlı kavuşacaktım... Ve usulca teşekkür edip, yürümeye devam ettim. O bisikleti hiç unutamadım... Unutamadım, unutturmadılar kanayan dizlerimin yarasını. Ne çocuk olabiliyormuş insan o düşmelerde Ne büyük... Ne de! İşte yine tıkandım.
Mine Sarmış
Manevr.az
Neye uğradığımı şaşırmış ve etrafıma buğulu bir şekilde bakınıyordum. İnsanlar etrafıma toplanmış ilkel yöntemlerle kanayan burnumu sıkıyor,nefesimi kesiyorlardı.Gözlerimin görüntüsü netleşince ayağa kalktım ve yardım edenlere teşekkür ederek yoluma devam etmeye çalışıyordum...Bir den bir bisikletli Aile beni durdurdu. Ve bisikletin birini bana verebileceklerini ve sıcakta yürümemin o şekilde doğru olmadığını söyleyerek yardım etmek istedi. Şöyle bir baktım bisiklete, pırıl pırıl jantları ve zarif haliyle öyle görkemli ve güzeldi ki. İçimden ah keşke diyordum... Keşke bu ince düşünceli yardımı kabul edebilseydim. Dalmış gitmiştim... Ve çocukluğum aklıma geldi birden. Ne kadar olmuştu sahi? Ne kadar uzun bir yolculuktu bu? Ailenin en yaşlısının sesiyle irkildim. - Küçük hanım siz iyi değilsiniz lütfen eşlik edelim size ve evinize kadar götürelim. Lütfen çekinmeyin bu bisikleti kullanabilirsiniz. Gözlerim doldu o an da.boğazıma bir şeyler tıkandı yutamadım. Keşke söyleyebilseydim ama donup kalmıştım, söyleyemedim. - Benim hiç bisikletim olmadı, diyemedim. Yokluktan mı? Hayır! Kız kısmının bisikleti olamayacağından. Olsaydı belki hayallerime daha hızlı kavuşacaktım... Ve usulca teşekkür edip, yürümeye devam ettim. O bisikleti hiç unutamadım... Unutamadım, unutturmadılar kanayan dizlerimin yarasını. Ne çocuk olabiliyormuş insan o düşmelerde Ne büyük... Ne de! İşte yine tıkandım.
Mine Sarmış
Manevr.az
Xəbəri paylaş
Çox oxunanlar
Son yüklənənlər
Axtarış
Reklam
İqtisadiyyat
Şou-biznes
Yazarlar
Sevinc QƏRİB
KƏRAMƏT
KƏRAMƏT
Emil Rasimoğlu
KƏRAMƏT
Aydın Canıyev
Aydan Ay
Sorğu
Portalımızı dəyərləndirin.
Çox oxunanlar