Zakir KAYA

Türkiye’nin Müslüman bir ülke olmasını üyelik süreci önündeki en büyük engel olarak görenlerin yanı sıra; siyasi, ekonomik ve kültürel faktörlere dikkat çeken uzmanlar da oldukça fazla.

TÜRKİYE’nin AB üyeliğini isteyen de var istemeyen de var. Süreç gayet açık. Almanya, Fransa gibi ülkelerin tereddütleri var. Ama mutlaka Türkiye’nin Müslümanlığından kaynaklandığını söylemek yanlış olur. Türkiye’nin büyük bir ülke olması. Tek gerekçenin Müslümanlık olduğunu düşünmüyorum.

AB kamuoyları genellikle Türkiye’nin üyeliğini istemiyor. Ancak Müslümanlığı gerekçe göstermek entelektüel manipülasyon kategorisine girer. Zira müzakereler din üzerine değil. Lizbon Anlaşması’nda da AB’nin din kurumu olmadığı onaylanmıştır. Mısır ve Suriye politikası da önyargıları daha da artırdı. Bütün bunlara rağmen AB raporunun da gösterdiği gibi müzakereler teknik bir prosedürdür ve Türkiye reform sürecini takip edecek.

Türkiye çok büyük bir lokma, onun entegre edilmesi mümkün görülmüyor.

‘Türkiye’yi Avrupa’ya ait görmüyorlar’
BATI’da topluma yön veren iki tür insan vardır. Birincisi kendi uygarlığının temellerini Antik Yunan ve Roma’da görenlerdir. Bunlar Türkiye’yi kendi dünyasına ait görmeyen insanlardır. İkinci tür ise kendi uygarlığının temellerini Hıristiyanlık’ta görenlerdir. Onlar için de Türkiye başka bir dünyanın ülkesidir. Batı’da topluma yön veren insanların hemen hepsi Türkiye’yi kendi uygarlıklarının antitezi olarak görür

Müslüman olduğumuz için değil ama bu faktörün göz ardı edilmesi mümkün değil. Çünkü bundan önceki Papa daha kardinalken “AB Hıristiyan birliğidir; Türkiye asla girmemelidir” diye bir açıklama yaptı. Türkiye olarak tepki göstermiştik. Vatikan “Bu resmi politikamız değildir” diye açıklama yapmıştı. Ancak gel zaman git zaman bu kardinal Papa oldu. Papa’nın Alman Hıristiyan Demokratlar üzerinde çok etkisi var. Din faktörü onlar için önemli rol oynuyor. Hiçbir demokrat lider “Türkiye şu hususları yerine getirirse biz de onların üyeliğini kabul ederiz” dememiştir. “Fransa, İngiltere din gözüyle dışlıyor” diyemeyiz ama Almanya bunu yapıyor.

TÜRKİYE’nin Müslüman oluşu Avrupa’da bağnaz kafalı birtakım tereddütleri beraberinde getiriyor. Özellikle dünyada yaşanan terör olayları ‘İslam terörü’ adıyla haberleştiriliyor ve dolayısı ile bağnaz kafalı bu insanların tereddüdü yaygınlaşıyor.
AB’nin tümünde “Türkiye Müslüman olduğu için girmesi istenmiyor” genellemesini kabul etmek mümkün değil. Sadece onların değil, Türkiye’nin de istemesi gerekir. Türkiye ve AB’nin menfaatlerinin uygun gördüğü üyeliğin uygulama aşamasında ‘Türkiye Müslüman’ diye üyeliğin durdurulması mümkün değil.bazı demokrasi ve ekonomı yeterliliğimizin eksikliği olasılık dahilinde kabul edilip Avrupa normlarına uygun hale getirilebilr düşünceleride göz ardı edilmeyecek kadar yüksek sesle konuşulmaya başladı ,ülkemiz hakkında hayırlı olması temennimle...

Manevr.az